Yaş Gruplarına uygun Beslenme

Her gün multi vitamin hapları alıyor ve bunun sizi sağlıklı tutacağını, üstelik yaşlanma etkilerini geciktireceğini sanıyorsanız, bir daha düşünün.

Bilim adamları tıpkı beslenme gibi vitamin ve mineral alımının yaşa göre belirlenmesi gerektiğine inanıyorlar. Üstelik sağlığı giden yol haplardan değil, besinlerden geçiyor. Yaşlanma sürecini yavaşlatmak için yediğiniz besinlerin kalitesine ve besleyici özelliğine son derece dikkat etmeniz gerekiyor. İşte ergenlikten 70′li yaşlara kadar her yaş grubunda kendinizi sağlıklı ve zinde hissetmenizi sağlayacak besinler ve klavuzu…..
Çocukluk ve ergenlik

Doğru beslenme alışkanlığı mümkün olduğunca erken bir yaşta başlamalı. Çocukluk ve ergenlik yılları boyunca büyüme ve gelişme sürecidevam ettiğinden bu dönemde vitamin ve minarellerini ihmal edilmemesi gerekiyor. Kalsiyum, kmiklerin ve dişlerin gelişmesi için esas olduğundan çocuklar ve gençler, süt ürünlerini beslenme listesinden eksik etmemeli. Ayrıca yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde kalp hastalıkları ve Alzheimer riskiyle karşı karşıya kalmak istemeyen gençler şimdiden yüksek oranda yağ içeren besinlerden, özellikle de doymuş yağlardan uzak durmalı. Ergelik döneminde ki kızlara ise adet periyodlarıyla birlikte demir eksikliği baş gösterdiğinden, genç kızların et, kabuklu deniz ürünleri, patates, eşil yapraklı sebzeler gibi demir açısından zengin bir beslenme programları uygulamaları gerekiyor.

20′li yaşlar

İnsan yaşamının bu en verimli ve hareketli döneminde beslenmenize dikkat etmezseniz, ileride ciddi sağlık problemleriyle karşılaşmanız kaçınılmaz olacaktır. Karbonhidratlar, nişastalı besinler, sebze, meyve, süt ürünleri ile proteinlerce zengin balık, yumurta, fındık içeren dengeli bir beslenme uygulayarak ihtiyacınız olan vitamin ve mineralleri de almış olursunuz. 20′li yaşlarda anne-baba olmayı planlayanların ise beslenme listelerinde bazı minerallere özellikle yer vermeleri gerekebilir. Er, balık, süt, yunurta, fındık, soğan ve peynir, üreme sisteminin düzenli olarak çalışmasını sağlayan ve sperm üretimini arttıran çinko açısından zengindir. Magnezyum kasları rahatlatıcı etkisiyle adet dönemindemeydana gelen karın kramplarının giderlmesinde yardımcı olur. Soya, baklagiller, balık, et, lifli yeşil sebzeler, muz elma, ve kuru kayısı, bol miktarda magnezyum içerir.

30′lu yaşlar

Bu yaş grubundakilerin büyük bir ölümü (eğer hala yoksa) çocuk sahibi olmak için kendilerini hazır hissederler. Çocuk sahibi olmayı düşünen ya da hamile olan kadınların beslenme listelerine hem hamilelikten önce hem de hamileliğin ilk üç ayında 400mcg folik asit eklemeleri gerekir. Folik asit, bebeğin anne karnında sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi açısından hayati önem taşır. Erkek ve kadın üretkenliğini için bu yaşlarda çinko ve E vitamini önemini korumaya devam eder. Yaşlandıkçaiskeletimizdeki kalsiyumu yavaş yavaş kaybetmeye başlarız. Bu durum, her iki cinsi de tehdit etmesine rağmen, menopozla birlikte vücutlarındaki progesteron ve östrojen hormonları azalan kadınları daha çok etkiler. 35 yaşından itibaren kemikler yoğunluğunu kaybetmeye başlar. Kaybedilmiş kemiik yoğunluğunun telafisi olmadığından, kadınlar 30′lu yaşlardan itibaren kemiklerinin yoğunluğunu yüksek düzeydetutamazlarsa ileride osteoporoz riski ile karşı karşıya kalırlar.

Bu dönemde kalsiyum açısından zengin bir beslenme uygulanmalı, ağlı süt ile yağsız sütün aynı oranda kalsiyum içerdiği unutullmamalıdır. Magnezyum, fosfor, D,C, B6, K vitaminleri ile karaciğer, yumurta, balık ve fındıkta bulunan biyotin, yine bu dönemde ihmal edilmemesi gereken önemli vitamin ve minerallerdir.

Beslenme Kılavuzu
1-4 yaş:
Demir: Vücuttaki oksijen dolaşımını sağlamak için gerekli. Et, ekmek, yumurta, brokolide bolca var.
Kalsiyum: Güçlü kaslar ve sinir hücrelerinin gelişmesine yardımcı oluyor. Yoğurt, peynir gibi süt ürünleri en zengin kalsiyum kaynakları…
A vitamini: Kemik, sağlıklı diş ve saçlar için gerekli. Geceleri iyi görmeyi sağlıyor. Portakal gibi turunçgiller, domates, şeftali ve ciğerde var.
C vitamini: Güçlü bir bağışıklık sistemi için portakal, patates, çilek, kiraz, kivi ve maydanoz yenmeli.
D vitamini: Kalp, beyin ve sinir sistemini güçlendiriyor. Diş kaybını engelliyor. Balık ve yumurtada var.

5-12 yaş:
Folik asit: Ekmek, karaciğer, böbrek ve ıspanakta bolca var.
Protein: Hücre ve dokuların yenilenmesi için şart. Et, süt, balık, deniz ürünleri, yumurta, baklagiller ve soya fasulyesinde bulunur.
Karbonhidrat: Bal, pekmez gibi demir içeren karbonhidrat tüketilmeli. Sebze, meyve, tahıllar, kepekli ekmek ve makarnada da var.
Yağ ve şeker: Çikolata, kek gibi tatlılar haftada bir iki kez tüketilmeli. Hamburger ve patates kızartması ise iki haftada bir serbest.

12-18 yaş:
Demir: Hızlı büyüme demir eksikliğine yol açıyor. Kırmızı et, ekmek ve lifli gıdalar bolca yenmeli.
Kalsiyum: Bu yaşta vücuttaki kalsiyum miktarı yüzde 25 düşüyor. Bu yüzden mutlaka günde l bardak süt içilmeli.
Sebze ve meyve: 5 porsiyon tüketilmeli.
Yağ ve şeker: Yağ ve şekerden uzak durmaya başlamak gerekiyor. 2-3 haftada bir sütlü tatlı ya da bitter çikolata yenebilir.
Su: Günde en az 8 bardak içilmeli. 17-18 yaşlarında haftada iki kadeh kırmızı şarap içilebilir.

Yetişkinler için:
Protein: Kemiklerin kırılmasını önlemek için süt ve balık gibi deniz ürünleri tüketilmeli…
Lifli gıdalar: Yaş ilerledikçe kansere yakalanma riski de artıyor. Brüksel lahanası ve brokoli tüketilmeli.
Su: Günde 8 bardak su içilmeli. Taze sıkılmış meyve suları da içilebilir.
Fındık: Kalbi güçlendirmek için günde bir avuç yenmeli. Kuru fasulye ise diyabet riskini azaltıyor.
Domates: Göğüs, cilt ve mide kanseri riskini yüzde 30 azaltıyor.

50 yaş üstü:
Çinko: Ekmek, deniz ürünleri ve kırmızı ette var. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, yaraları iyileştiriyor.
Kalsiyum: Her gün bir bardak süt içilmeli ya da sabah kahvaltılarında mutlaka beyaz peynir yenilmeli.
D vitamini: Alzheimer riskini azaltmak için günde 10 dakika güneşe çıkılmalı. Balık ve yumurta yenmeli.
B vitamini: Zayıflayan sinirler ve yaşlanan hücreler için gerekli. Ceviz ve bademde bolca var, kolesterolü düşürür.